Saros Körfezine FSRU Gemileri için İskele/Liman yapılacak.
Proje ve yapılacakları teknik açıklamalara boğmadan tane tane anlatmaya çalışalım ve Körfezde yakın ve orta vadede neler olacağını görelim:
Konu hakkında ilgili olanlar zaten ÇED Başvuru Raporunu okumuşlar ve olaya vakıf olmuşlardır. Ulaşmak istediğimiz kimseler konu hakkında bilgisi olmayan kişilerdir.
Saros Körfezinin Sazlıdere ve Gökçetepe arasındaki bölümüne FSRU Gemilerinin yanaşacağı bir İskele/liman yapılacaktır.
FSRU Gemileri sıvı halde taşınan doğal gazı tekrar gaz haline getiren gemilerdir.
Liman, işte bu sıvı halde gelen gazı tekrar gaz haline getirip ana hatta göndermek amacıyla kurulacak bir yapıdır.
Doğal gaz taşıyan tankerler bildiğimiz küçük kuru yük gemileri gibi değil 350-400 metre boyunda 100.000 dwt tonluk devasa gemilerdir.
Bu devasa tankerler en başta körfezde bir tanker trafiği yaratacaklardır.
Bu devasa gemilerin manevrası bile adeta bir havuz olan Saros Körfezini alt üst etmeye yeter de artar bile.
Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi ilan edilen körfezde tankerlerin cirit atması ile turizm kavramı bağdaşmaz.
Yayla sahiline yapılan küçük bir balıkçı barınağının bile coğrafyayı nasıl değiştirdiğinin hepimiz canlı şahidiyiz.
Bu devasa tankerlerin içinde olacağı bir kaza körfezin her bölgesinde fazlasıyla hissedilecektir. İskele yapılacak alanın 1. derece deprem kuşağında olduğunu da unutmayalım. Darbe sadece yukarıdan da gelmeyecektir.
Ama ben Erikli’deyim, ben Yayla’dayım, ben Vakıf’ta, Gülçavuş’tayım Sazlıdere’deki tankerden bana ne diyemezsin, körfez ufak tekneler ve iskele büyüktür. Altında kalırsın.
Bugün bir iskele yapılır, yarın yanına bir eklenti daha eklemenin kapısı aralanır 3-5 yıl sonra bir de bakmışsın Saros Körfezi, İzmit Körfezi BOTAŞ İstasyonu gibi olmuş.
Sana o sihirli istihdam sözcüğüyle geleceklerdir. Bil ki projeye göre istihdam sayısı sadece 10 kişidir.
Sana çevreye ve doğaya hiç bir zararı yok diye geleceklerdir.
Bil ki bütün projeler kağıt üstünde ve başlangıçta tertemizdir.
Limanın bölge halkına hiç bir kültürel, sosyal, ekonomik getirisi yoktur. Uluslararası şirketler tankerlerle taşıyacakları doğal gaz için senin doğal güzellikteki bahçeni kullanacaklardır.
Önümüzdeki yakın zamanda doğal güzelliği tahrip edilmiş, tanker trafiği ile altı üstüne gelmiş, petrol türevlerine yataklık yapan bir körfezin sana sağlayacağı hiç bir olumlu fayda yoktur.
Bölgemizin en büyük hazinesi tertemiz ve berrak suyu olan, hiç bir sanayi atığının karışmadığı bir körfezdir.
Ve şimdi bu körfezi tankerlere yataklık yapması için senin elinden almak istiyorlar. Ne karşılığında, tankerler daha rahat ve kolay yoldan gidip gelebilsin diye.
Konuya duyarsız kalmanın en basit örneğini Yayla Balıkçı Barınağında görebilirsiniz. O gün “Ama bölgemize yatlar gelecek, bölgenin değeri artacak” diye duyarsız kalanlar ve destekleyenler bugün altından kalkılmayacak bir sorunla boğuşmaktadırlar ve göz göre göre Yayla ellerinden gitmektedir.
Dün konuya duyarsız kalarak Yayla Sahilini kaybettik, bugün de yine aynı şekilde duyarsız kalırsak korkulur ki tüm Saros ellerimizden gidecektir.
Çocuklarına, torunlarına kendi yaşadıkları gibi temiz bir körfez bırakmayı düşünen herkes konu ile yakından ilgilenmeli, ilgili mercilere başvurularını yapmalı 19 Temmuz 2018 tarihinde yasa gereği Sazlıdere Köyünde yapılacak ÇED Toplantısında bölge duyarlılığını göstermelidir.
Bizler DOÇEK olarak orada olacağız…
(Yazı 09 Temmuz 2018 tarihinde yazılı ve sosyal medyada paylaşılmıştır)