Coşku her yerdedir. Onu göremeyen sensindir çoğun.
Bir kuşun kanadında, gökyüzünde uçan;
bir çiçeğin renginde, toprakta ışıltılar saçan;
kokusunda belki, ter karışmış tozda toprakta.
Coşku yeryüzünde, bir derenin akışında; içinden geçerken sularının duyduğun heyecanda, “Ya düşersem” korkusunda; düşmeden, ıslanmadan geçtiğin taşların, çakılların arasında.
Coşku havada, ıslıklar öttürüp yüzünde dolanan, kulaklarına dolan, tenini serinleten rüzgarda.
Coşku, sabahın serinliğinde, sislerin arasında, çiy damlalarının üzerinde, güneşin en yakıcı saatlerinde alnından yanaklarına süzülen, göz kapaklarına dolan ter tanelerinde.
Coşku, çevirdiğin pedalda, attığın adımlarda, yol aldığın tozlu topraklı arazide, ağaçların arasındaki belli belirsiz patikada.
Her yerdedir coşku, hissettiğin, algıladığın, gördüğün, görebildiğin her yerde.
Coşku sensin, coşkun senindir, coşkun sensindir.
Coşkusuz kalmasın gönlün…
(Hakan EŞME / Coğrafya: Elmalı / Malkara)