Yazdı, yaşadı…

  Yaşadığını yazamazdı belki ama yazdığını yaşadı. Yaşananlar yazılamazdı belki ama yazılanlar yaşanandı. Yaşananların hepsini yazmak mümkün olmasa da, o çok iyi biliyordu yazılanların yaşanmış olduğunu. Yazdı, yaşadı; yaşadı, yazdı… Hakan EŞME / Yazım Sonrası

Read more

Coşku, her yerdedir.

Coşku her yerdedir. Onu göremeyen sensindir çoğun. Bir kuşun kanadında, gökyüzünde uçan; bir çiçeğin renginde, toprakta ışıltılar saçan; kokusunda belki, ter karışmış tozda toprakta. Coşku yeryüzünde, bir derenin akışında; içinden geçerken sularının duyduğun heyecanda, “Ya düşersem” korkusunda; düşmeden, ıslanmadan geçtiğin […]

Read more

Kaybolmak, Aramak ve Bulmak

Kaybolmak, Aramak ve Bulmak üzerine çeşitlemeler – Bulmanın ilk eşiğidir kaybolmak. – Yolu bulmak isteyen kaybolmayı da göze almalıdır. – Kaybolmayan bulamaz. – Sıkıntı patikalarda kaybolmak değil, patikaların kaybolmasıdır. – Kaybet ki bulasın. – Bulmak isteyen kaybeder. – Bulmak için […]

Read more

Keşfe Çıkılacak Gün

KEŞFE ÇIKILACAK GÜN Sonbahardı mevsim. Ben diyeyim Eylül ayının son demleri, siz deyin Ekim’in ilk soluğu. Tam keşfe çıkılacak bir gündü. Güneş tepede nazlanarak salıyordu ışıklarını. Bulutlar gölgelik yapıyordu nazlanan güneşe. Gölgenin dokunduğu yerde güneşin, güneşin dokunduğu yerde gölgelerin arandığı […]

Read more

34 Yıllık Bir Öykü

34 Yıllık Bir Öykü… Yıldız Tarihi 18 Ağustos 1987’yi gösteriyordu. Ağustos ayının sıcak bir akşamı. Arkadaşlar kent dışındaki bir kır lokantasından telefon ederek, “Hakan burada gitar çalan İtalyan bir turist var, hem de Pink Floyd çalıyor, seni almaya gelelim mi?” […]

Read more

Düş sonrası

Dün gece düşümde gördüm o yolu. Upuzun, belli belirsiz, kıvrım kıvrımdı, ufukta kaybolan. Demir bir atın üzerindeydim. Göğüs kafesim soluk soluğa inip kalkıyor, tekerler sanki yukarıya doğru akıyordu. Rengarenk bir kır cümbüşü vardı, mevsim ilkbahar olmalı. Kuş ve böceklerin sesine […]

Read more